
BARİATRİK CERRAHİ (KİLO VERME CERRAHİSİ)
OBEZİTE NEDİR?
Obezite, vücutta aşırı derecede yağ birikmesinin gerçekleştiği kronik bir durum olarak tanımlanabilir. Obeziteyi tanımlayan en önemli ölçüt, beden kitle indeksidir (BKİ). BKİ, bireyin beden ağırlığına ve boyuna göre belirlenir. BKİ, aşağıdaki formül kullanılarak kolayca hesaplanabilir:
Beden Kitle İndeksi (BKİ) Hesaplama
BKİ = Ağırlık (kg) / Boy (m)2
Amerikan / İngiliz Sistemini Kullanarak Beden Kitle İndeksini (BKİ) Hesaplama
BKİ = Ağırlık (lb.) / Boy (in)2 x 703
Örneğin, 100 kg ağırlığındasınız ve boyunuz 1.75 cm.
Bu durumda, BKİ, aşağıdaki gibi hesaplanır ve sınıflandırılır:
BKİ = 100 / (1,75X1,75)
BMI = 32,65
- Düşük beden ağırlığı: 18,50 <
- Sağlıklı beden ağırlığı: 18,50- 24,99
- Kilolu: 25,00- 29,99
- Obezite: 30 ve üzeri
- Şiddetli Obezite: 35 ve üzeri
- Morbid Obezite (Aşırı obezite): 40 ve üzeri
Yukarıdaki BKİ sınıflandırılmasına göre, ne yazık ki, 32,65 puanla obezite sınıfında yer alacaksınız.
Genel olarak hem kilolu olmak hem de obezite, beden ağırlığının, sağlıklı olanın üzerinde olduğuna işaret eder.
OBEZİTE NEDENLERİ
Genel olarak obezitenin nedeni, gereğinden fazla miktarda gıda alımı ve az hareket etmek olarak kabul edilmektedir. Bazı güçlü bilimsel veriler, %80'in üzerindeki obezite olgusunun genetik ile ilgili olduğunu ve bazı bireylerin kilo vermesinin diğer bireylere göre daha güç olmasına neden olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bu bilgi, kilo vermenin imkânsız olduğu anlamına gelmemektedir. Genetik dışında, obeziteye neden olabilecek nedenlerden bazıları şunlardır:
- Gereğinden fazla miktarda besin tüketme
- Kötü beslenme
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Yaşam tarzı seçenekleri
- Tıbbi nedenler
- Psikolojik sebepler
- Bazı hastalıklar
BARİATRİK CERRAHİ AMELİYATI KİMLERE UYGULANABİLİR?
Bariatrik cerrahi, kilo vermeyi kolaylaştırmak için bireyin yaşam tarzında yapacağı değişikliklere eşlik etmeye yarayan önemli bir araçtır. Ancak, obezitede obezite cerrahiside tek başına tedavi çözümü değildir. Hastalar, beslenme alışkanlıklarını değiştirmek ve günlük egzersiz programı uygulamak gibi yaşam tarzlarında kesin değişiklikler yapmaya istekli olmalıdırlar.
Bariatrik cerrahi, aşağıdaki durumlardan birinin olması durumunda bir seçenek olarak düşünülebilir:
- BKİ'nin 40 ve üzerinde olması ya da 45 kilogram fazla kilo olması
- Uygun diyet ve egzersizlere rağmen bir süre kilo verememek
- BKİ'nin 35 ve daha üzerinde olması, yüksek beden ağırlığı ile ilgili sağlık sorunu bulunması
BARİATRİK CERRAHİ ÖNCESİ DEĞERLENDİRME
Bariatrik cerrahi için yukarıdaki kriterlerden birinin bulunması; hastaların bu işlem için uygun olduğu anlamına gelmemektedir. MediExpert'te kilo verme ameliyatının yapılabilmesi için, aşağıda belirtilen tıbbi kriterlerin mevcut olması gerekmektedir:
- Tıbbi durumun, kan testleri, fiziksel tetkiklerle değerlendirilmesi; alınan ilaçların gözden geçirilmesi, alkol tüketimi, sigara ve tütün ürünleri kullanma durumu
- Beden ağırlığı ile ilgili bilgilerin alınması: önceki diyet girişimleri, beden ağırlığının zaman içinde nasıl seyrettiği, beslenme alışkanlıkları, egzersiz programı ve bireyin stres düzey
- Bireyin ne kadar istekli olduğunu ve ameliyat sonrasında uygulanacak diyet ve egzersiz programına ne ölçüde uyum sağlayabileceğini değerlendirmek amacıyla motivasyon düzeyinin belirlenmesi
- Ameliyata alınmaya engel herhangi bir rahatsızlık ya da bozukluk bulunmadığından emin olmak amacıyla psikolojik durum değerlendirmesi
Bu değerlendirmeler sonucunda, gerçekleştirilecek ameliyatın sağlığa faydalarının potansiyel risklerden ağır basıp basmadığını ve ayrıca, tıbbi ve psikolojik olarak böyle bir prosedür için hazır olup olmadığınız belirlenecektir.
CERRAHİ ÖNCESİ GEREKLİLİKLER
Değerlendirmeden sonra bu ameliyat için uygun olduğunuza karar verilmesi durumunda, ameliyattan birkaç hafta öncesinde MediExpert sağlık ekibi tarafından size ameliyata nasıl hazırlanacağınıza dair talimatlar verilecektir. Bu talimatlar, hastaya özel olarak beden ağırlığına, yaşa ve eşlik eden tıbbi durumların varlığına göre belirlenecektir. Bu talimatların bazıları aşağıda açıklanmıştır:
- Sigara içiyorsanız, ameliyattan en az altı hafta öncesinde sigarayı bırakmanız istenecektir.
- Diyet uygulamanız, yediklerinizi ve içtiklerinizi sınırlamanız gerekebilir.
- Bir egzersiz programına başlamanız istenebilir.
- Genel olarak bakıldığında, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeniz gerekecektir.
Prosedürden önce yeni alışkanlıklara uyum sağlanmasıyla bariatrik cerrahide daha iyi sonuçlar alındığını destekleyen güçlü kanıtlar bulunmaktadır.
BARİATRİK CERRAHİNİN KULLANILMAKTA OLAN ÇEŞİTLERİ
Gastrik Bypass (Mideyi Devre Dışı Bırakma)
Gastrik bypass ya da diğer adıyla 'Roux-en-Y Gastrik bypass', yan etkileri en az düzeyde olup 50 yıldan uzun süredir kullanılmakta olan en yaygın kilo verme ameliyatlarından biridir. Roux-en-Y adı da verilen midenin devre dışı bırakılma işlemi, geri dönüşlü bir yöntemdir ve bir ila iki yıl içinde belirgin kilo kaybı sağlar.
Cerrah, daha sonra ince bağırsağı keserek, bağırsağın alt ucunu doğrudan midede oluşturulan küçük keseye tutturur. Bağırsak ile oluşturulan bu yeni bağlantı ile yiyeceğin midenin çoğunu ve ayrıca ince bağırsağın ilk bölümünü atlaması ve doğrudan bağırsağın orta bölümüne girmesi sağlanmış olur.
Yiyecek bağırsağa girer girmez, vücudun daha az kaloriyi emmesine neden olan dolgunluk hormon sinyalleri bağırsak tarafından gönderilmeye başlanır.
Ameliyat sonrasında, hastaların aldıkları yağ ve tatlı miktarını azaltmaları gerekmektedir. Fazla miktarda tüketilen tatlılar ve yağlar; terleme, genel güçsüzlük hali ve karında kramplar gibi fiziksel belirtilere neden olabilir. Cerrahi işlem sonrasında vitamin ve minerallerin mideden emilimi tam olarak gerçekleşemeyeceğinden, hastaların yaşamları süresince vitamin ve mineral takviyesi alması gerekir.
Yapılan çalışmalar; midenin devre dışı bırakılma ameliyatı (gastrik bypass) uygulanan hastaların %95'inden fazlasının, fazla kilolarının yarısından çoğunu verdiğine işaret etmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Aynı zamanda "dikey sleeve gastrektomi" olarak da bilinen tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık %75'i alınır ve geride sadece muz biçiminde ya da "giysi kolu" (sleeve) şeklinde cerrahi zımba ile tutturulmuş bir kısım kalır.
Bu işlem, genellikle 'açlık hormonu' olarak adlandırılan 'ghrelin' hormonunun seviyesinin düşmesini sağlar. Bu nedenle, bu işlemin uygulandığı bireyler belirgin olarak daha az aç hissederler.
Midenin büyük bir kısmı kalıcı olarak çıkartılmış olduğu için, bu işlem geriye döndürülemez. Tüp mide ameliyatı, BMI düzeyleri 40'ın üzerinde olan bireylerde başarı ile kullanılmaktadır.
Gastrik bypass (midenin devre dışı bırakılması) cerrahisine kıyasla, tüp mide ameliyatında daha hızlı kilo kaybı görülür. İstatistik verilere göre, hastalar fazla kilolarının %60'ını verebilir ve diyet desteği ile daha iyi sonuçlara da ulaşılabilir.
Bu işlemde sindirim süreçlerinin gerçekleştiği yollar değiştirilmez ya da mideye bant uygulanmaz. Sadece, işlem sonrasında vücutta ortaya çıkan hormon değişiklikleri hastaların daha az yemlerini salar ve diyabet tedavisine yardımcı olur.
Hastaların rahat bir biçimde farklı yiyecekleri yiyebilmesine olanak tanıyan nekahet dönemi nispeten makuldür. Basit bir yöntem olması nedeniyle sleeve gastrektomi, uygulanan en popüler kilo verme prosedürlerinden biri haline gelmiştir.
Laparoskopik Mide Bandı Uygulaması
Laparoskopik mide bandı uygulaması, aynı zamanda 'ayarlanabilir mide bandajı' veya 'Lap band' veya 'Realize band' olarak da bilinir. Bu yöntem, hastanın kilo vermesi amacıyla uygulanan cerrahi işlemler arasında en az invaziv olan cerrahi işlem türü olarak kabul edilir.
İşlem, midenin en üst kısmının etrafına merkezinde genişleyebilen bir balonu olan yumuşak bir silikon bant yerleştirilmesiyle gerçekleşen bir implant uygulamasını gerektirir.
Balon, tuz solüsyonu ile doldurulur ve temelde bir kemerin sıkılması gibi işlev görür. Balon şişirildiğinde, mideye baskı uygular.
Sonuç olarak, mide, daha küçük olan üst kısmı bandın üstünde kalan iki bölmeye ayrılmış durumdadır. Midenin geri kalanıyla bağlantı, bant ile meydana getirilen kanal vasıtasıyla gerçekleşir. Midenin küçük olan üst kısmı, yenebilecek yiyecek miktarını sınırlar. Bant, daha fazla ya da daha az yemek yenebilmesini sağlamak amacıyla ayarlanabilmektedir. Bu nedenle, sadece midenin üst kısmını doldurmaya yetecek kadar gıda alınması yeterlidir.
Bu prosedür, BKİ 35'ten yüksek olan kişilere uygulanabilir. Olguların çoğunda, işlem ayakta uygulanmaktadır. Hasta, işlemin uygulanmasından sonra aynı gün evine dönebilmektedir.
Basit bir işlem olması nedeniyle, kilo kaybı cerrahisinde en sık uygulanan işlem türüdür. Ancak, diğer işlemlere göre elde edilen kilo kaybı küçük bir miktar daha az olabilir. Bir çalışmada; BMI düzeyleri 30-40 arasında olan hastaların %80'inin fazla kilolarının en az %30'unu verdiği ve eriştikleri vücut ağırlığını bir yıl süreyle idame ettirebildikleri bildirilmektedir.
Ameliyattan sonra bant açıklığının ayarlanması için takip ziyaretleri yapılması gerekir. Sorunlara yol açması ya da kilo vermeye yardımcı olamaması durumunda bandın çıkartılması mümkündür.
On iki Parmak Bağırsağı Anahtar (Duodenal Switch) Uygulaması (BPD-DS)
Bu işlem, diğer bariatrik cerrahi türlerine göre daha karmaşıktır ve safra-pankreas" ya da "BPD-DS" olarak da bilinir. Bu işlemde tüp mide ameliyatı ve bağırsak bypass işlemi (bağırsağın devre dışı bırakılması) birlikte uygulanır. Midenin yaklaşık %75'i, tüp mide ameliyatında olduğu gibi tüp şekli verilerek çıkartılır.
Daha sonra bağırsak, mide bypass (devre dışı bırakma) işlemine göre çok daha aşağıdan kesilerek ayrılır ve bu bağırsağın ucu, midenin yanında yer alan ve bağırsakların başlangıç kısmı olan onikiparmak bağırsağıyla birleştirilir. Böylelikle, bağırsakların yaklaşık %70'i devre dışı bırakılmış olur. Sonuç olarak, sindirim enzimlerinin ve gıdanın karşılaştığı bölge için yalnızca küçük bir barsak parçası bırakılmış olur.
Bu isim bu işleme, bağırsağın devre dışı bırakılması, onikiparmak bağırsağından başladığı için verilmiştir.
Bu işlemle bir yandan alınabilecek besin miktarı kısıtlanırken, diğer yandan da besin maddelerinin emilimi azaltılmaktadır. Genellikle BKİ 50'nin üzerinde olan kişilere bu prosedür uygulanmaktadır.
Onikiparmak bağırsak anahtarı uygulaması ya da yaygın adıyla duodenal switch, diğer bariatrik cerrahi türlerine kıyasla, kalıcılığı en uzun olan kilo kaybını sağlaması ve iki yıl içinde fazla kiloların ortalama %80'inin verilmesini sağlaması ile en iyi başarı oranına sahiptir. Ayrıca, yapılan çalışmalar on yılın üzerindeki sürelerde kilo fazlasının %70'inin verildiğine işaret etmektedir. Ayrıca, hastaların ideal ağırlıklarına ulaşma olasılıkları daha yüksektir.
Bununla birlikte, bu prosedür vücutta yaşam boyu kalsiyum, demir ve vitamin takviyesi gerektirecek şekilde vitamin, mineral ve protein eksikliklerine neden olabilir.
Mide Balonu Uygulaması
Bu işlemde; daha sonra çıkartılabilir özellikte olan ve 'mide balonu' veya 'intragastrik balon' olarak da bilinen cihazlar, mideye geçici olarak endoskopi ile yerleştirilmekte ve burada altı aya kadar kalabilmektedir. BKİ 30'un üzerinde olan kişiler mide balonu uygulaması için değerlendirilebilir.
Mide balonları midede yer kaplayarak yiyecek alımını kısıtlama yoluyla kilo vermeye yardımcı olur. Hastalar daha çabuk doygunluk hisseder ve tokluk hissi daha uzun sürer.
Yaklaşık yarım saat süren, cerrahi işlem, genel anestezi ve yatış gerektirmeyen bir tedavi işlemidir. Bireyler, altı aylık bir süre içinde başlangıç ağırlıklarının yaklaşık %15'ini kaybederler ve işlemin başarısı %98 kadar yüksek bir başarı oranı ile en az bir yıl kalıcılığını korumaktadır. Aynı dönemde bireylerin BKİ oranın da %5 azaldığı bildirilmektedir.
Mideye balon yerleştirme işleminin temel avantajları arasında prosedürün geriye döndürülebilir olması, kilo verme ameliyatı olmak için uygun bulunmayan kişilere uygulanabilmesi ve diğer alternatif işlemlere göre daha az maliyetli olması sayılabilir. Ayrıca, bu işleme bağlı olarak herhangi bir ilaç kullanılması gerekmemektedir.
Yapılan çalışmalarda, bu işlemle birlikte kalp-damar sağlığında, lipit düzeylerinde, kan şekeri düzeylerinde ve diyabette önemli düzelmeler elde edildiğine işaret edilmektedir
Mideye balon uygulama işlemi, uzun soluklu bir kilo verme yöntemi olarak düşünülebilir. Ancak, uygulanan balonun altı ay sonra çıkarılması gerekmektedir çünkü daha uzun süre kalması bağırsak tıkanıklıklarına neden olabilir. Balonun çıkarılması endoskopi ile gerçekleştirilen işlemlere benzer bir işlemle gerçekleştirilir.
Çalışmalar, erken dönemde balonun tolere edilememesine bağlı olarak hastaların %5'inden azında çıkartıldığını ve hastaların sadece %1'inde bağırsak tıkanıklığı ve migren bildirildiğini ve bu verilere dayanarak mide balonlarında yan etkilerin en az düzeyde görüldüğünü bildirmektedir.
CERRAHİ İŞLEMİN SÜRESİ NEDİR?
Sadece yarım saat süren mideye balon yerleştirme işlemi dışında, kilo vermek için gerçekleştirilecek olan cerrahi işlemin türüne göre operasyon genel olarak 1 ile 3 saat arasında sürmektedir.
HANGİ CERRAHİ YAKLAŞIMIN SEÇİLECEĞİNE CERRAH NASIL KARAR VERİR?
MediExpert cerrahları; kilo verme öyküsü, tıbbi öykü, kilo verme hedefleri, risk toleransı ve hastanın psikolojik ve motive olma durumu gibi bazı faktörlerin değerlendirme sonuçlarını ve hastaların özel ihtiyaçlarını dikkate alarak gerçekleştirilecek işlemin türüne karar vereceklerdir.
KİLO VERME CERRAHİSİ AĞRIYA NEDEN OLUR MU?
Ağrının düzeyi, gerçekleştirilen ameliyatın türüne bağlıdır ve bir miktar ağrı olması, büyük ameliyatların çoğunda olduğu gibi normal kabul edilir. Duyulan rahatsızlığı azaltmak için ağrı kesici ilaçlar verilir. Ameliyata bağlı olarak gelişen ağrı 7-10 gün gibi bir süre içinde geçmelidir.
YARA İZİ KALIR MI?
Laparoskopik yöntem ile uygulanan ve hiç yara izi kalmayan ya da küçük bir iz kalan mideye bant uygulaması dışında, kilo kaybı ameliyatlarının çoğunda bir miktar iz kalmaktadır. Yara izinin büyüklüğü tamamen yapılan kilo verme ameliyatının türüne bağlı olacaktır. İzler zamanla solarak kaybolur ve cildin doğal rengine yakın bir renk alır. Yara izinin daha az belirgin olmasını sağlayan kremler ve silikon pedler, iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılabilir. Daha iyi iyileşme sonuçları sonuçlar elde etmek için izleri güneş ışığından uzak tutmak önemlidir.
İYİLEŞME DÖNEMİ NE KADAR SÜRER?
Normal yaşama geri dönmeniz için gereken süre, prosedürün türü, operasyondan önceki beden ağırlığı, yaş, genel sağlık durumu, yeterli beslenme ve ameliyat sonrası talimatlara uyulması gibi faktörlere bağlıdır.
Düzenli etkinliklere geri dönülmesi genellikle 3-4 hafta alırken, tam iyileşme süresi için 4-6 hafta gerekir. MediExpert, mümkün olan en hızlı iyileşme süresini elde edebilmeniz için size uygulamanız gereken yönergeleri verecektir.
CERRAHİ İŞLEM SONRASINDA YENİDEN NE ZAMAN ÇALIŞMAYA BAŞLAYABİLİRİM?
İşten ne kadar süre ile uzak kalınacağı, gerçekleştirilen kilo verme ameliyatının türüne bağlıdır. Yorucu olmayan işlerde genellikle gereken süre 1-2 hafta kadar iken, fiziksel aktivite gerektiren bir iş için 6 hafta gibi bir süre gerekebilir. Mide balonu uygulanmasından sonra ise yeniden çalışmaya başlamak için birkaç gün geçmesi yeterli olacaktır.
KİLO VERME CERRAHİSİNDEN SONRA HASTANEDE KALMAM GEREKİR Mİ?
Hastanede kalma durumu, gerçekleştirilen işlemin türüne bağlıdır; mide balonu yerleştirmede hastanede kalma gerekli değilken; diğer cerrahi işlemlerde genel olarak hastanede 1-3 gece kalınması gerekir.
EVE DÖNDÜĞÜM ZAMAN YARDIMA GEREKSİNİM DUYACAK MIYIM?
Hastaneden taburcu olduktan sonra, evdeki işlerinizi tek başınıza kolayca gerçekleştirebiliyor olmanız beklenir.
AMELİYATTAN SONRA NE ZAMAN ARAÇ SÜRMEYE BAŞLAYABİLİRİM?
Ameliyat sonrasında sadece 1 hafta araç sürmemeniz tavsiye edilir.
AMELİYATTAN SONRA EGZERSİZ YAPMALI MIYIM?
Düzenli egzersiz yapılması, kilo kaybının korunmasında önemli bir rol oynar.
Yürüyüş yapmak kilo vermeye çok yardımcı olacaktır. Her gün 30 dakika yürüyüşle başlamanızı ve bu süreyi adım adım bir saate kadar arttırmanızı öneriyoruz. MediExpert cerrahları, yararlı egzersizlerin türleri ve bunlara ne zaman başlayabileceğiniz hakkında size açıklayıcı bilgiler verecektir.
DİKİŞLER NE ZAMAN ALINIR?
Kullanılan dikişler çözünür özelliktedir.
BARİATRİK CERRAHİ SONRASI BESLENME
Bariatrik cerrahi sonrasında verilecek öneriler, bireylerin durumuna bağlı olarak değişebilse de aşağıdakilerin ana tavsiyeler olacağı düşünülebilir:
- Öğünlerde az miktarda besin tüketilmelidir.
- Yeme ve içme yavaş yavaş gerçekleştirilmelidir.
- Yüksek proteinli gıdalardan ağırlıklı beslenmeye odaklanılmalıdır.
- Öğün aralarında su içilmelidir.
- Besinler iyi çiğnenmelidir.
- Yağlı yiyeceklerden ve şekerden kaçınılmalıdır.
- Öğün aralarında atıştırmaktan kaçınılmalıdır.
- Mineral takviyeleri ve vitamin almak gereklidir.
OBEZİTE İLE GELEN SAĞLIK RİSKLERİ
Fazla kilolu olmak ve obezite sağlık için çeşitli riskler içermektedir. Bu risklerin bazıları aşağıda listelenmektedir:
- Artrit
- Kanser
- Kardiyovasküler hastalıklar
- Diabet
- Reflü (mideden yemek borusuna asit gelmesi)
- Yağlı karaciğer hastalığı
- Kalp hastalıkları
- Yüksek kan basıncı
- Hipertansiyon
- Kısırlık
- Böbrek Hastalığı
- Uyku apnesi
BARİATRİK CERRAHİ İLE İLGİLİ RİSKLER VE KOMPLİKASYONLAR (İSTENMEYEN DURUMLAR) NELERDİR?
Tüm cerrahi prosedürler belirli bir ölçüde risk taşımaktadır. Bariatrik cerrahi ile ilgili olası risk ve komplikasyonların bazıları aşağıdaki gibidir:
- Asit reflüsü
- Alerjik reaksiyonlar
- Anestezi ile ilişkili riskler
- Kanama
- Kan pıhtıları oluşması
- Bağırsak tıkanması
- Kronik bulantı ve kusma
- Depresyon
- Yutma zorluğu
- Yemek borusunun genişlemesi
- Damping sendromu
- Erozyon
- Saç dökülmesi
- Fıtık
- Bazı yiyecekleri yiyememe
- Enfeksiyon
- Beden işlevi kaybı
- Perforasyon
- Gebelik
- Prolapsus (sarkma)
- Mide tıkanması
- Transfüzyonun riskleri
- Ülserler
- Vitamin ve mineral eksiklikleri
- Kilo alımı veya kilo verememe
KİLO VERME CERRAHİSİNİN YARARLARI
Obezite, belli başlı bazı hastalıklar için tetikleyici bir faktör olarak kabul edilir. Çalışmalar, şiddetli obezitesi olan 25 yaşından genç bireylerin beklenen yaşam süresinde %22 oranında bir azalma olduğunu göstermektedir.
Obezite ile ilişkili sağlık riskleri cerrahi risklere göre değerlendirildiğinde, obezite kaynaklı sağlık risklerinin, uygun hastalarda kilo verme cerrahisi ile ilişkili risklerden çok daha ağır bastığı açıkça görülmektedir.
Bariatrik cerrahinin yararlarından bazılarıda aşağıdaki durumlarda düzelme görülmesidir:
- Yüksek kolesterol
- Diyabet
- Yüksek kan basıncı
- Hiperlipidemi
- Karaciğer hastalığı riski
- Kalp hastalığı riski
- Obstrüktif uyku apnesi:
- Kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları
KAÇ KİLO VEREBİLİRİM? HANGİ HIZDA KİLO VERECEĞİM?
Kilo verme hızı hastalara göre farklılık gösterebilmekte, en iyi sonuçlar ise tahmin edilebileceği gibi cerrahi işlem sonrasında sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeye kararlı hastalarda elde edilmektedir. Diğer bir önemli faktör ise uygulanan kilo verme ameliyatı türüdür. Mideye bant uygulanmasında, hastaların genellikle yavaş kilo verdiği izlenmekte ancak onikiparmak bağırsağı anahtar uygulaması ya da midenin devre dışı bırakılması gerçekleştirilen hastalara göre kilo verme hızı daha istikrarlı seyretmektedir. Buna karşılık, midenin devre dışı bırakıldığı işlemlerde ya da tüp mide uygulamasında kilo verme genellikle ilk altı ay içinde gerçekleşir ve 12-18 ay sonra durağan bir hal alır.
Yapılan bildirimlere göre, cerrahiden sonra fazla kiloların verilmesi; mide bandından sonra %40, tüp mide uygulamasından sonra %50 ve midenin devre dışı bırakılması işleminden sonra %70 oranında bildirilmektedir. Kilo verme hedeflerinin başlangıçta belirlenmesi önem taşımaktadır. Cerrahi işlem sonrasında haftada 1-1,5 kilo verilmesi mümkündür; yine de haftada yarım kilo vererek zaman içinde aşamalı ve istikrarlı bir biçimde kilo verilmesi daha olasıdır.
KİLO VERME AMELİYATLARI NE ZAMAN BAŞARILI OLARAK DEĞERLENDİRİLİR?
Kilo verme cerrahisinin birincil amacı; ideal beden ağırlığına ulaşmak değil, obezite kaynaklı istenmeyen durumların çözüme kavuşturulmasıdır. Fazla kiloların %50'si verildiğinde ve 5 yıllık bir sürede geri alınmadığında cerrahi işlemi başarılı olarak nitelendirmekteyiz. Midenin devre dışı bırakıldığı hastaların %95'i bu hedefe ulaşmakta ve %85'i ise fazla kilolarının üçte ikisini verebilmektedir.
KİLO VERME AMELİYATI SONRASINDA HAMİLE KALMAM MÜMKÜN OLUR MU?
Kilo verme cerrahisinin hamile kalma sürecine etkisi, doğurganlık üzerinde hızla yararlı etkilerin ortaya çıkmasına yardımcı olması nedeniyle olumludur. Yine de cerrahi işlemden sonraki 18 ay içinde, yani kilo verme sürecinde hamile kalınmasını önermiyoruz.
KİLO VERME CERRAHİSİ SONRASINDA CİLDİMDE GEVŞEME YA DA SARKMALAR OLUŞACAK MI?
Önemli miktarda kilo kaybının sonrasında cildin bazı bölgelerinde sarkma görülebilir. Sarkmanın derecesi aşağıdaki etkenlere bağlıdır:
- Yaş: İleri yaşlarda cildin esneklik derecesine bağlı olarak daha fazla sarkma görülmektedir.
- Verilen kilo miktarı
- Kalıtım
- Sigara kullanma alışkanlığı olup olmaması
Ciltte oluşan sarkmalara uygulanabilecek en iyi çözüm yolu plastik cerrahidir. MediExpert, plastik cerrahi alanında da özel gereksinimlerinize göre size uygun çözümleri sağlayabilmektedir.
BARİATRİK CERRAHİ SONRASINDA SAÇLARIM DÖKÜLÜR MÜ?
Kilo verme ameliyatıyla ilişkili saç dökülmesi "telogen effluvium" olarak adlandırılmaktadır ve normal saç büyüme döngüsünün bir parçası olarak kabul edilmektedir. Kilo kaybı ameliyatı sonrasında hastaların yarısında geçici olarak saç dökülmesi görülmektedir. Doğal saçlar %5-15 oranında sınırlıdır ve nadiren altı aydan uzun sürer. Genetik bir neden veya kronik bir hastalık olmadığı sürece, saçlar büyüyerek tekrar geri gelir. Bariatrik cerrahiden kaynaklanan saç dökülmesi ile uygun beslenerek, mineral takviyeleri ve multivitaminler alarak mücadele edilebilir.
AMELİYATTAN ÖNCE SİGARAYI BIRAKMAM GEREKİR Mİ?
Yanıt evettir. Sigara içmek, eğer ölüm ve hastalık nedeni değilsede, en büyük faktörlerden biridir. Sigara içmeyen ve bariatrik cerrahi geçiren kişilerde anestezi ile ilgili istenmeyen durumların daha az olduğunu ve kan pıhtılaşmasının, enfeksiyonların, inme, kalp krizi ve ölüm olasılıklarının daha düşük olduğunu gösteren güçlü bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca, sigara içmenin ameliyat sonrası yara iyileşmesi üzerinde olumsuz bir etkisi vardır.
Yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü, ameliyattan en az altı hafta önce sigarayı bırakmanızı rica ediyoruz.
KİLO VERME AMELİYATI İLE VERİLEN KİLOLARIN KALICI OLACAĞI GARANTİSİ VERİLEBİLİR Mİ?
Ameliyat sonrasında verilen diyet kurallarına uyulduğu sürece kalıcı sonuçlar elde edilmektedir.